7 Nisan 2016 Perşembe

"Tekin Tek"leşti

Tekin Tek'i bulduğum dolmuş sıralarında güneş batmak üzere soyunmuştu nehrin üzerinde.

Bazı kadınların ellerinde akşamlık yemeğin erzağı bazılarında yalnız mutfağının kokusu. 

Oturduğumda Sisler Bulvarı'na kek ve kahve söyledim, gitmek istemediğimden tekinli tek başlı evime. Amacım burjuvazi akşam kahvemi yudumlamak değil, yalnızlığımı sindirmekti.

"Herkesin kendine göre derdi var." dedi bugün konuşmayan kadın. benimse derdim yok, yalnızlığım vardı. bunu desem ne kadarını anlayacaktı ki. Yalnızlığı da dertten sayacaktı.

Halbuki yalnızlık dert değil, bir istikâmetti.

Öyle ki biraz kafa tutmaktı. Mesela oturduğun mekânın modern acılı müziğine kafa tutup kulaklıktan Mark Eliyahu dinlemekti. Ve bu İstikâmetin bazı gerekleri vardı:

Öncelikle takıntılı olmaktı.
Su sesini kabak kemane tınısıyla değiş-tokuş yapmaktı.
hırkaları sevmekti.
Sonra sigarayı çok sevmekti.
Tekin Tek'leşmekti.
İdeal Kader Bakkaliyesi'nden alınan leblebi tozunu püskürtmekti.
aykkabı acısına aldırış etmemekti.
Kahveyi şekersiz tüketmekti.
Çeşme suyunu içebilmekti.
Yeterliliğin -meli/-malı'sını içselleştirebilmekti.
Gizli bahçeleri bulabilmekti.
Sevimsiz olabilmekti.
Madde başını geçip maddeleri orta yerinden kırabilmekti.
Kedili bir ajanda bulundurabilmekti.

...

Uzadı, ibrik doldu ve taştı...
Yalnızlık nefes aldı.
Müzik değişti, Faulkner yine uykuya daldı.
Ve akşamcı bir polen defterinin üzerine kondu.

Güneş dünyayı terk edeli kaç dakika oldu bilinmedi. Edilgen dil, etkene beş dakikadır üstün geldi. Kadın buna engel olmadı...

Zincir kırıldı ve yazı yapıştırıcı olamadı.

En çok gece ışıkları üşüttü.
Yavaşça soğuyan sıcak var oluşumu ispatlı zamanlara girdi ve büyüdü.
Ve nihayetinde kundaklar yırtıldı.

Patikalar asfaltlansa nasıl adımlayamazsa kadın da tahta aralarına sıkışmadan yaşayamadı. Çünkü yalnızlık en çok tahta aralarında nefeslendi. Tahta kuruları kulağından kemirmeye başlasa da o, uyluğundan bir kulak yaptı.

Adam 'giriftgâh'ı sordu, iç içe geçen halkaları büyüttü. Çıkıldı o an istikâmeti belirsiz dönüşe...

Karanlıklar içinde "leylak"lı bir ışık belirdi.
Su uyandı şimdi gece uyurken...
Akşamlardan düşen çiğ eridi.

Karşı evin oturma odasının ışığı yandı ve yalnızlık orada boynunu bükerek yürüdü. 

Ve

Akşam vaktine düşülen bu not çok yaşamadı!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder